İstanbul'un yeşil alanlarında gerçekleştirilen doğal gıda arayışları bazen tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor. Son olarak, bir itfaiye memuru, hobisi olan mantar toplama eyleminin ardından ölümcül bir zehirlenme geçirerek hayatını kaybetti. Bu trajik olay, hem mantar avcılığına olan ilgiyi hem de bu tür aktivitelerin beraberinde getirdiği tehlikeleri gözler önüne serdi. Uzmanlar, mantarların zehirli olup olmadığını anlayabilmek için dikkatli olunması gerektiği uyarısını yaparken, bu tür olayların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı.
İtfaiyeci Ahmet Yılmaz (38), uzun zamandır hobi olarak kullandığı mantar avcılığına merak sarmıştı. Arkadaşlarıyla birlikte, hafta sonlarını huzur dolu ormanlık alanlarda geçirip, doğayla iç içe vakit geçirmeyi seviyor, topladığı mantarları aile üyeleriyle paylaşıyordu. Ancak bu son sefer, Yılmaz için bir felakete dönüşmüştü. Topladığı mantarlar arasında, zehirli türlerin bulunabileceğini bilmeden hareket eden Yılmaz, bu mantarları pişirip yedikten birkaç saat sonra rahatsızlanmaya başladı. Bülent Eczacıbaşı, "Bir mantarı tanımlamak bazen oldukça zordur ve özellikle acemi avcılar için ciddi riskler taşır," diyerek durumu özetledi.
Mantar toplama, birçok kişi için keyifli bir aktivite olmanın ötesinde gerekli bilgi birikimi ve deneyim gerektiren bir iştir. Uzmanlar, yalnızca güvenilir kaynaklardan edinilen bilgiyle mantar toplanmasını öneriyor. Her yıl, yanlış mantar tüketimi nedeniyle birçok insanın hastanelik olmasının yanı sıra, maalesef bazıları bu durumu hayatıyla kaybetmekte. Bu olayın ardından halk arasında mantar toplamanın riskleri üzerine tartışmalar yeniden alevlendi. Türkiye'deki ormanlık alanlarda yaygın olarak bulunan zehirli mantar türleri, fark edilmeden toplanabiliyor. Özellikle, 'şemsiye mantarı' ve 'yılan mantarı' gibi türlerin yanında, birçok değişik görünümde zehirli mantar türü olduğu söyleniyor.
Bunun yanı sıra, yeşil alanlarda daha fazla bilgi sahibi olacak ve zehirli mantarları ayırt edebilecek eğitimlerin verilmesi gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, mantar toplayanların yalnızca tanıdığı ve güvenilir gördüğü mantar türlerini yemeleri, acemi avcıların yapması gereken bir yöntemdir. Eğitimli eğitmenlerden alınacak seminerler ve uygulamalı eğitimler, bu konuda yararlı olabilir. Örneğin, doğa yürüyüşleri ile mantar tanıma becerileri geliştirilerek, faydalı mantarların yanı sıra zehirli olanlar da tanınabilecektir.
Yılmaz'ın ölümünün ardından, ailesi ve arkadaşları, mantar avcılığının tehlikelerine karşı dikkatli olunması gerektiğini savunarak, bu tür olayların önüne geçilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Yasayanların artık bu konuda gereken önlemleri alarak, farkındalık yaratmaları önemli. Doğanın tadını çıkarırken insan hayatının ne kadar değerli olduğunu unutmamak, toplum olarak sorumluluğumuzdur.
Bu trajik olay, aynı zamanda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde de yankı buldu. Belediye yetkilileri, şehirdeki yeşil alanlarda düzenli olarak mantar zehirlenmesi vakaları yaşandığı bilgisini vererek, bu tür durumların önlenmesi için halkı bilinçlendirme açısından çeşitli bilgilendirme kampanyaları başlatacaklarını duyurdu. Hükümet devreye girerek, doğa yürüyüşleri ve mantar avcılığına yönelik ihtiyaç duyulan eğitimlerin planlanması konusunda adımlar atılması için tarım ve orman bakanlığı ile koordineli bir çalışma yapılacağı ifade edildi.
Tüm bu gelişmeler ışığında, bir itfaiyecinin mantar toplama hobisi yüzünden hayatını kaybetmesi, ölümcül sonuçların birer örneği olmuştur. İnsanlar, doğanın güzelim kaynaklarını ararken dikkatli olmaları gerektiğini iyiden iyiye anlamalı. Unutulmaması gereken, doğanın sunduğu güzellikler kadar, tehlikelerin de var olduğudur. Mantar avına çıkan tüm bireylerin, doğa ile uyumlu bir şekilde yaşamak için daha dikkatli ve bilinçli olması şarttır.