Son dönemlerde FETÖ (Fethullahçı Terör Örgütü) ile ilişkilendirilen dolandırıcılık vakaları, toplumun dört bir yanında büyük yankı uyandırmakta. Bu durum, bir yandan FETÖ'nün camiasını araştıran güvenlik güçlerine yöneltilen soruları artırırken, diğer yandan dolandırıcılara fırsat sunan bir ortam yaratmaktadır. Şimdi, FETÖ yalanları aracılığıyla gerçekleştirilen milyonluk vurgunun detaylarına göz atalım.
FETÖ, yıllardır Türkiye’deki toplum yapısını sarsan illegal bir yapı olarak biliniyor. Bu terör örgütünün adı geçtiğinde, birçok insanın zihninde korku ve kaygı uyandıran çeşitli senaryolar canlanıyor. Dolandırıcılar, bu korkuyu kullanarak insanları kandırmayı başarmakta. Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra, FETÖ ile ilgili iddiaların yoğunlaşması, bu tür dolandırıcılıkları kolaylaştıran bir zemin hazırlamış durumda. Dolandırıcılar, FETÖ'cü olduklarını iddia ettikleri kişilerin ellerinde sıradan insanların hayatlarını alt üst edecek gizli belgeler ve şantaj unsurları bulundurduğunu savunarak, mağdurlardan para talep ediyor. Bu durum, bir bakıma psikolojik bir manipülasyon olarak karşımıza çıkıyor.
Birçok kişi, FETÖ ifşalarına maruz kalmaktan korktuğu için bu dolandırıcılık şemasına düşmektedir. Örneğin, geçmişte tanıdığı birinin FETÖ ile bağlantılı olduğu dedikodusunu duyan bazı insanlar, bu dedikoduları susturmak için cüzdanlarını açmaya বাধanıyor. Bu tür dolandırıcılığın altında yatan zihniyet, toplumda büyük bir korku yaratarak, insanları paralarını sonuna kadar harcamaya yönlendiriyor.
Son dönemde ele geçirilen dolandırıcılık vakalarında, özellikle FETÖ ile bağlantılı kişilerin ellerinde "gizli belgeler" bulundurduğuna dair birçok şikayet alındı. Dolandırıcılar, bu belgeleri göstererek, insanların korkularını körükleyip, büyük miktarda paralar koparmayı başardı. Örneğin, sadece bir ilde 20'den fazla şikayet mevcuttu ve mağdurların toplam kaybı 1 milyon liranın üzerinde olduğu tahmin ediliyor.
Mağdurlar arasında, çoğu zaman eğitim gören öğrencilerin veya emeklilerin bulunduğu görüldü. Bu grup, genellikle yaşları itibarıyla daha fazla korku taşıdığı için, dolandırıcıların etkisi altına girmekte zorlanıyor. FETÖ iddialarının sıkça duyulduğu bir dönemde, bu tür vakalarla karşılaşmak da kaçınılmaz bir hale gelmektedir. Ayrıca, dolandırıcılar tehditle gönderdikleri mesajlar veya telefon görüşmeleri yoluyla, insanları paniğe sürüklüyor.
Dolandırıcılık sonrası mağdurların çoğu, önce psikolojik olarak sarsılmış bir durumda buluyor kendini. Maddi kayıplarının yanı sıra, yaşadıkları deneyim kendilerine olan güvenlerini sarsıyor. Bu durum, birçok insan için hem maddi hem de manevi kayıplara yol açıyor. Çoğu kişi, bu durumdan dolayı polise başvurmayı bile aklına getiremiyor. Çünkü FETÖ ile bağlantılı bir suçla karşılaşmak, toplum içerisinde yer edinebilecekleri itibarı olumsuz etkileyebiliyor.
Bu bağlamda, güvenlik güçlerinin bu dolandırıcılıkları önlemek adına daha fazla önlem alması gerektiği aşikar. Eğitim ve bilgilendirme çalışmaları ile insanların bu tür dolandırıcılıklara karşı daha az duyarlı hale gelmesi sağlanabilir. Çünkü bilgiden yoksun bir toplum, her zaman daha kolay hedef olmaktadır.
Kısacası, FETÖ yalanlarıyla gerçekleştirilen dolandırıcılıklar, sadece maddi kayba yol açmakla kalmayıp, aynı zamanda bireylerin psikolojik durumlarını da olumsuz etkiliyor. Toplumun bu tür vurgunlara karşı duyarlı hale gelmesi ve dolandırıcıların tuzaklarından korunması adına daha fazla bilgi edinmelerinin önemi bir kez daha vurgulanmalıdır.