Erzincan, tarihsel olarak sık sık depremlere maruz kalan bir bölge olarak bilinirken, son meydana gelen depremle birlikte halkın kaygıları yeniden gün yüzüne çıktı. 2023 yılında, yaşanan bu doğal afetten sonra Türkiye’nin önde gelen jeologlarından Naci Görür, durumu değerlendiren önemli açıklamalar yaptı. Yapılan açıklamalar, hem depremin etkilerine hem de gelecekteki olası gelişmelere dair önemli ipuçları içeriyor.
12 Ekim 2023 tarihinde meydana gelen Erzincan depremi, 6.3 büyüklüğünde yerle bir eden bir sarsıntı olarak kayıtlara geçti. İstanbul'dan Ankara'ya kadar geniş bir alanda hissedilen bu deprem, yerel halkın psikolojik olarak etkilenmesine yol açtı. Depremin yaşandığı saatlerde birçok kişi panikle sokaklara döküldü, evler ve iş yerleri zarar gördü. Resmi verilere göre, depremin ardından 1.500’den fazla artçı sarsıntının yaşandığı bilgisinin yanı sıra, bazı binalarda yapısal hasar meydana geldiği belirlendi.
Naci Görür, deprem sonrası yaptığı açıklamada binaların sağlamlığı ve yapı denetimi konularına dikkat çekerek, şehirlerin doğal afetlere karşı hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı. "Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke. Bu gerçeği bilerek, binalarımızı güçlendirmeli ve gereksiz yere tehlikeye atmamalıyız" diyen Görür, özellikle eski yapıların acilen yenilenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Naci Görür, depremin ardından gelecekteki olası sarsıntıları da değerlendirdi ve "Eğer geçmişteki depremlere bakarsak, Erzincan bölgesi sürekli olarak aktif bir fay hattı üzerinde. Bu yüzden, yeni bir olay yaşanması kaçınılmaz" ifadelerini kullandı. Gelecekte meydana gelebilecek depremlere hazırlıklı olmak için toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Görür, "İnsanlarımız, afet anında ne yapmaları gerektiğini bilmeli. Eğitimler ve tatbikatlar bu konuda çok kritik" dedi.
Bunların yanı sıra, Görür, bireylerin kendi güvenlikleri için de gereken önlemleri alması gerektiğini vurguladı. "Evlerimizdeki eşyaları sabitlemek, acil durum çantalarını hazırlamak ve iletişim planları yapmak, bu tür durumlarla başa çıkmak için elzem" diyerek halkı kişisel önlemler almaya davet etti.
Depremler, sadece fiziksel hasara yol açmakla kalmaz, aynı zamanda psikolojik etkileriyle de toplumu derinden etkiler. Özellikle çocuklar ve yaşlılar, bu tür olaylardan daha fazla etkilenir. Bu nedenle, depremin ardından ruhsal destek hizmetlerinin yaygınlaşması gerektiğini belirten Görür, "Unutulmamalıdır ki, fiziksel hasarın yanı sıra ruhsal iyileşme süreçleri de oldukça önemlidir" dedi.
Son olarak, Naci Görür'ün deprem sonrası açıklamaları, yalnızca bilimsel bir analizden ziyade, toplumun bilinçlenmesi ve gelecekteki olumsuzluklara karşı hazırlıklı olması açısından büyük bir öneme sahip. "Doğanın gücü karşısında her zaman dikkatli olmalıyız; yapmamız gereken en doğru şey ise, kendimize ve çevremize gereken önlemleri alarak, bilinçli bir toplum oluşturmak" şeklinde sözlerini sonlandırdı.
Bu önemli olayın ardından, depremlerle ilgili güncel bilgi ve gelişmeleri takip etmek, hazırlıklı olmak ve Naci Görür gibi uzmanların uyarılarını dikkate almak büyük bir önem taşır. Erzincan ve çevresindeki halk da, depremin ardından uzmanların tavsiyelerine kulak vererek, güvenli yaşam alanları oluşturma konusunda gereken adımları atmalıdır.