Hayatımızın her döneminde kilolar, inspirasyon ve motivasyon kaynağı olabileceği gibi, zaman zaman zorluklar ve olumsuz etkiler de yaratabilir. Abdurrahman, 126 kilodan 86 kiloya düşerek, 40 kilo verme hikâyesiyle birçok kişiye ilham kaynağı oldu. Bu hikâye, yalnızca kilo vermekle kalmayıp, yaşam tarzını değiştiren bir yolculuğun da öyküsünü içeriyor. 'Görenler mide küçültme ameliyatı mı oldun?' gibi sorularla karşılaşan Abdurrahman, bu sürecin nasıl işlediğini ve yaşadığı zorlukları içten bir şekilde paylaşıyor.
Abdurrahman’ın 40 kilo verme hikâyesine göz attığımızda, onun bu değişimi nasıl başlattığını anlamak mümkün. İki yıl önce kiloları ile başa çıkma kararı alan Abdurrahman, sağlıklı yaşam ve diyet konularında daha fazla bilgi edinmeye başladı. Öncelikle, hazır gıdalardan uzak durmayı ve doğal besinler tüketmeyi hedefledi. 126 kilolukken, alışkanlıklarını değiştirebilmek için bir yaşam tarzı dönüşümüne girmesi gerektiğini fark etti. Bu süreç içerisinde, sağlıklı yemek tarifleri araştırdı, taze sebze ve meyve tüketimini artırdı. Abdurrahman ayrıca, öğünlerini düzenli bir şekilde planlayarak sık sık yemek yeme alışkanlığını bıraktı.
Abdurrahman için kritik olan bir diğer adım ise egzersiz yapmaya başlamaktı. İlk etapta yürüyüşle başlayan spor yolculuğu, zamanla daha fazla aktivite ekleyerek hız kazandı. Kısa sürede fitness salonuna gitmeye ve kişisel antrenör eşliğinde antrenman yapmaya başladı. Abdurrahman, egzersiz yapmanın yalnızca fiziksel görünümünü değil, ruh halini de olumlu yönde etkilediğini belirtiyor.
Kilo kaybı sürecinde Abdurrahman, sağlıklı yaşamı benimsemenin yanında, çevresindeki insanların yavru eleştirilerine de maruz kaldı. “Mide küçültme ameliyatı mı oldun?” gibi sorular, bu süreçte en sık duyduğu ve zaman zaman rahatsız edici olan yargılardı. Ancak, Abdurrahman bu tür konuşmaları motivasyon kaynağı olarak değerlendirdi. “Bunu başarmış olmanın verdiği gurur ve kendimi iyi hissetmem için yeterli bir dayanaktı,” diyor. Dolayısıyla, olumsuz yargılar karşısında güçlenmeyi seçmek, Abdurrahman için büyük bir başarı olarak görünüyor.
Destekleyici bir çevrede bulunmanın da büyük katkısı vardı. Aile üyeleri ve arkadaşları, onun bu sağlıklı yaşam yolculuğunda yanındaydı. Sosyal çevresinin, kiloyla ilgili olumsuzluğunun aksine, başarılarını kutlaması ve motivasyonunu artırması önemliydi. Eşinin ve çocuklarının ona olan desteği, hedeflerine ulaşmasında büyük bir rol oynamıştı. Yaşam tarzı değişikliği yapmanın zorlukları, sevdiklerinizin destekleriyle aşılabiliyor.
Sonuç olarak, Abdurrahman’ın 2 yıl süren kilo verme yolculuğu, sadece fiziksel bir değişim değil, zihinsel ve duygusal bir dönüşümü de içermektedir. 126 kilodan 86 kiloya inmiş olsa da, bu süreçte kazandığı bilgi, deneyim ve kendine güven, onun için en değerli kazanım oldu. Bu hikâye, kilo verme yolculuğu olan birçok insan için ilham kaynağı olurken, sağlıklı yaşamın bir yaşam stili olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Abdurrahman’ın deneyimleri, kilo verme sürecinin sadece bir sayı meselesi olmadığını, bunun yanı sıra sağlıklı alışkanlıklar edinmenin, zihin ve beden bütünlüğünün sağlanmasının önemine de dikkat çekmektedir. Geçmişteki zorlukları ve şimdiki başarıları ile Abdurrahman, olumlu değişimlerin herkes için mümkün olduğunu gösteriyor. Onun bu hikâyesi, doğru adımlar atıldığında ve mücadele edildiğinde, başarmanın çok da zor olmadığını kanıtlıyor.
Sonuç olarak Abdurrahman’ın bu yolculuğu, sağlıklı bir yaşamın sadece fiziksel görünümle değil, kişinin kendine olan saygısı ve öz güveniyle de bağlı olduğunu en güzel şekilde özetleyebilmekte. Geçmişte yaşadığı zorlukların üstesinden gelme hikâyesi, birçok insana ilham vermeye devam ediyor ve sağlıklı bir yaşam için gereken iradeyi gösteriyor.